UA-15301091-4

Levni’nin Kadınları

Levni’nin Kadınları

18.yy, Osmanlı İmparatorluğu  için ilginç, renkli  ve önemli bir zaman dilimi.  Şair Nedim’in insanları “dünyadan kam almaya” çağırdığı bir dönem…  Levni, daha sonraları Lale Dönemi olarak anılacak olan ve Osmanlı kültüründe derin iz bırakmış bir zaman diliminin görsel sanatını yönlendirmiş olan kişiliktir.   ( İrepoğlu, 1999, s. 11)

Levni’nin kadınları Türk Minyatür Sanatı içinde gördüğümüz alışılagelmiş kadınlardan farklıdır. Topkapı Sarayı Müzesi, H. 2164 albümde yer alan resimler sanatçının tek figür çalışmalarından oluşmaktadır. 42 tane figürden oluşan bu albümde, son derece ince bir işçilikle yapılmış olan portrelerin, dörtte üç profilden betimlenmeleri birbirine benzemektedir. Figürler, üstte köşebendlerle çevrelenmiş ve çoğunun isim veya meslekleri aynı yaprak üzerine yazılmıştır. Bu resimlerin yapılış amaçları, bazı öykü kahramanlarını görselleştirmek ve anlatılan kimi öykülerin padişah tarafından,  tıpkı tiyatro gibi  görsel olarak izlenebilmesini sağlamaktır. Osmanlılarda  öykü anlatımlarını kağıt üzerinde canlandırmak alışılagelmiş bir yöntemdir. ( And, 1985, s.361)

Levni’nin resimlerinde, kadın figürü  önem kazanmaya başlamıştır. Artık kadınlar halkın içinde yüzleri peçeli ya da yarı kapalı olarak saygılı duruşları ile gösterilen kadınlar değil, yaşamın içinde dişi kimlikleri ile öne çıkan kadınlardır.  Çalgı çalan, rakseden, uzanmış dinlenirken,  kimi zaman da açık saçık olarak betimlenmişlerdir. Yüzlerde ayrık, ya da birleşik kaşların gölgesi, duru tenler ve yarım gülümsemeler… Giysilerin derin yırtmaçları ve yarı saydam kumaşlar modellerin   çekiciliğini arttırır.

… omuzunda testi ile su taşıyan, başına pullu yemeni bağlayan, gül ve karanfilden hangisinin kendisine daha çok yaraşacağını düşünen, ellerinde mendil bulunan, yün eğiren muhtelif kıyafet ve vaziyette kadınlardan ferace ve yaşmaklı ve tebdili kıyafetli hanımlar, genç kızlardan mürekkep bir saz heyeti, Acem gelini, rakkase, Menekşe Dudu bize o devrin kadınlarının baş tuvaletlerinden her çeşit esbabına kadar en doğru malumatı vermektedir. ( Ünver, 1949, s.26)

Modellerindeki giysilerin ve saç şekillerinin ayrıntılı betimlemelerinden Levni’nin, dönemin kumaş, giysi ve saç modasinı derinlemesine incelemiş olduğu sonucuna varılabilir. Giysi kıvrımlarının gölgeli boyamaları,  rahat hareketler figürlere derinlik verir.  Sanatçı, devinim içindeki gövdelere, doğal bir kıvraklık verebilmiştir.

Albümde Acem Çengisi Maverdi Kolbaşı diye tanıtılan ve çok sayıda ince örgü ve zengin baş süslerinin donattığı görkemli saç modeli ile dikkati çeken genç çengi, nazlı bir edayla yana eğdiği başı, saç örgülerinden ikisini tutan zarif eli ve giysisinin uyumlu renkleriyle döneminin ince beğenisini  yansıtır. Bedenin ekseni üzerinde hafif bir dönüşüyle, mesleğinin gereği olan kıvraklık ön plana çıkarılmıştır.  Serçe parmağındaki yüzük, kulaklarındaki sallantılı  küpeler, ince bileklerindeki üçlü altın bilezik ve altın tokalı kemer dönemin  takılarını yansıtır. Yarım kollu dekolte kaftanın içinden görünen serpme desenli turuncu hırkanın dilimli,  yırtmaçlı kolları dizlerine kadar uzanır. Kollardan ve giysinin açık yakasından, saydam beyaz bürümcükten yapılmış, tek düğmesi iliklenmiş, boydan boya sırmalı iç gömlek, kırmızı, turuncu, nefti ve sarı yollu şalvar, belden sarkan beyaz kuşak ile beyaz üzerine altın kabaralı düz papuçlar görünür.  Yaka dekoltesi dikkat çekmektedir. Levni, modellerin cinselliğini vurgulamıştır.

Aynı albümde  yer alan Frenk kadını isimli resimde, Avrupalı kadın ayrıntılarıyla işlenmiş süslü giysileri, elinde yelpazesiyle betimlenmiştir. Osmanlı kadınını resimlerken kendi ideal güzelini arayan ve resimleyen Levni, bu resimde dalgalı saçları omuzlarına dökülen, açık renk gözlü tipik bir Avrupalı kadını betimlemiştir. Avrupalı kadının en ayırdedici özelliği olan  korsaj ve   ten rengi eldivenler başarılı bir şekilde yansıtılmıştır.  Giysinin dantelleri, turuncu etek üzerindeki çift katlı saydam etek son derece dikkatli bir işçilikle boyanmıştır.  Dekolteyi vurgulamak için göğüsler neredeyse  açıkta bırakılmıştır.

Acem  Gelini’nin Tasviridir açıklaması yazılı resim, Levni’nin kıvrak hareketli figürlerindendir. Acemlerle ilgili bir öyküden esinlendiği sanılan, bitişik kaşları, hafif gülümseyişi ile dikkati çeken modelin çift sorguçlu yüksek başlığı, altın yakası, kemeri ve belinden dolayıp sarkıttığı baş örtüsünün ucundaki altın paralı saçaklar ince bir varak işçiliğini sergiler.

Mor etekli, uzun kollu, içi kırmızı astarlı, altın şemse motifli hırka ve bitkisel motiflerle süslü yeşil elbise, nakkaşa özgü zengin incelikler içerir.
Rakkase figürü, kıvrak  ve dengeli duruşu   ile Levni’nin tek figür  çalışmalarındaki ustalığını yansıtır. Uzun balıkçıl tüyleriyle süslü iki murassa sorguç, pembe baş örtüsü ve serpme desenli, sırmalı hotoz modelin başını süslerken, altından görülen dönemin modasına uygun, yarım çiçek oluşturacak şekilde dizilmiş damla şeklindeki küpeleri yanağına değer, saç örgüleri ise kalçalarına kadar uzanır. Kendini yaptığı işe kaptırmış yüz ifadesi, hafifçe çatılan kaşları, sıkıca kapattığı dudaklarıyla belirginleşir. Dekolte kesimli, serpme çiçek desenli giysisi, yollu, saydam bürümcük iç gömleği ve koyu kırmızı şalvarı ayrıntılarıyla betimlenmiştir. Giysinin uçuşan kıvrımları ; etek uçları ve kolları modelin devingenliğini vurgular.
Levni, 18.yüzyılın Osmanlı klasik betimleme sanatını canlandırmanın yanında yenilikler de getirmiştir. Bunların başında figür anlayışının değişimi gelir. Daha büyük ve daha hacimli figürler, derinlik kazandırılmış kompozisyonlar içinde verilmiş, figüre bakış açısı, hem resimsel hem de anlamsal olarak değişmiş, zenginleşmiş ve derinleşmiştir.

Klasik Osmanlı minyatür resmindeki kadın figürlerine yepyeni bir bakış açısıyla yaklaşan Levni,  kadını yaşamın içinde,  cinsel kimliğiyle, çok ustalıklı çizgilerle, nüanslarla  ve  olağanüstü bir hayal zenginliğiyle yansıtmıştır.

YAZI : Süreyya Eroğlu

KAYNAKÇA

And, M., 40 Gün 40 Gece, İstanbul, 1959.
And, M., Osmanlı Şenliklerinde Türk Sanatları, İstanbul, 1971
And, M., İslam Ülkelerinde Gösterim Niteliğinde Hikaye Anlatımı, Tarih ve Toplum,s.24, 1985
Arseven. C. Minyatür, Sanat Ansiklopedisi, c.III.,İstanbul, 1950, S. 1415-1427
Aslanapa, O, Türk Sanatı, İstanbul, 1989
Atıl, E, Surname ve Levni, İstanbul, 1999
Güvenli, Z, Başlangıcından Bugüne Türk ve Dünya Sanat Tarihi, İstanbul, 1960
İpşiroğlu, M, İpşiroğlu, N, “Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi”, İstanbul, 1983
Irepoğlu, G., “Ressam Levni Şair Levni”, P, s.8, İstanbul, 1997, s.86-105
Irepoğlu, G., “Levni; nakış, şiir, renk”, İstanbul,1999
Inal, G, Türk Minyatür Sanatı, Ankara, 1995
Öztelli,C, Ressam Levni Üzerine Yeni Bilgiler, Türk Dili, c.15, s.176, 1966, s.509-512
Sözer, M- Orgun,Z,  Türk Minyatürleri ve Levni, Geçit, s.3,1945, s. 10-11
Ünver, S, Levni, Hayatı ve Eserleri, İstanbul, 1949
Ünver, S, Levni, İstanbul, 1957