Yüzen Adalar – Bingöl
Yüzen Adalar – Bingöl
Eskiden nasıl bir yerdi fikrim yok: göl daha mı genişti, adalar daha mı ağaçlıktı vs…
Bölgenin köylüleri ile konuştuğumda da net bir yanıt alamadım.
Ben gittiğimde yakın çevresi düzenlenmiş (yine pek çok yerde olduğu gibi piknik alanına dönüştürülmüş), bir kafe – restoran gibi bir işletme kondurulmuş, gölün çevresi de parmaklıklarla çevrelenmiş.
Belli ki daha öncesinde gölün üzerindeki adalara çıkmak mümkündü; sakıncalı bir durum elbette.
Şimdi çıkışı yasaklamışlar, iyi de olmuş. Bir yürüme yolu, gölün çevresini dolaşıyor, bir noktada seyir terası var ve gölün tamamını fotoğraflamak için ideal.
Göl küçücük aslında, toplam 300 metrekare civarı.
Derinlik -nedense- belirsiz, bakanlık kaynakları 50 mt civarı, köylüler ise 100 mt diyor. Bana biraz fazla geldi.
300 Metrekarelik gölün üzerinde 3 tane adacık. Hareket ediyor 🙂 Rüzgarla ya da el gücü ile bile hareket ediyor. Ben oradayken göl üzerindeki hareketlerine şahit oldum.
“Orman Bakanlığı adaların yapısına ilişkin şöyle küçük bir not düşmüş: “Ada üzerinde bulunan ot kökleri sarılıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır. Adanın üzerinde 4-5 tane bodur ve dış budak ağacı mevcuttur. Çevredeki bitkiler gölün mevcut suyu ile beslenmektedir.”
Bingöl’den Muş yönüne giderken, Solhan’a gelmeden (yolun solunda) tabelası var. Yoldan saptığınızda 5 km sonra Yüzen Adalar’a ulaşabiliyorsunuz.
Çevredeki köyler de oldukça güzel.
Köylüler ile konuştuğumda yakın bölgede bazı eski Ermeni Kilise varlıklarından bahsettiler.
Bunlardan en ünlüsü yaklaşık 40 km mesafedeki (bir başka yazıya konu yapalım) Çengili Kilisesi.